Kastamonu, Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü bir şehirdir. Kent, tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır ve bu da zengin bir kültürel mirasın oluşmasına katkıda bulunmuştur. Kastamonu'nun tarihi dokusu, Osmanlı döneminden kalma mimari eserlerle süslüdür. Ayrıca şehir, doğal güzellikleriyle de dikkat çeker; dağları, ormanları ve şelaleleriyle göz kamaştırır. Eğer Kastamonu'ya yolunuz düşerse, mutlaka ziyaret etmenizi önerdiğimiz yerleri sizin için derledik:
Valla Kanyonu: Dünyanın en derin ikinci kanyonu olan valla kanyonundan geçiş yapabilir, seyir terasından muhteşem manzarayı seyredebilirsiniz.
Horma Kanyonu: Ilıca Şelalesi’nin başlangıcı olan Horma Kanyonu, Valla Kanyonu’na göre daha keyifli ve daha az tehlikeli denilebilir. Burada belli bir yere kadar bir yürüyüş parkuru mevcut. Parkuru tamamlandığınızda Ilıca şelalesi’ni karşınızda görebilirsiniz. Yürüyüş parkurunda yürürken başınızı kaldırdığınızda muazzam manzarayı seyredebilirsiniz.
Ilıca Şelalesi: Kamp severler! Yüzülecek bolca alanı olan ender şelalelerden birisi olan Ilıca şelalesinde kamp fırsatı da sizi bekliyor.
Çatak Kanyonu: Hayranlık uyandıracak cam terasıyla Çatak kanyonu sizi büyüleyecek. Bizden söylemesi...
Gideros Koyu: Kilometrelerce uzanan cide sahilinde bulunan Gideros koyu güzelliğin zirve yaptığı bir yer.
Loç Vadisi: Loç Vadisi, Valla Kanyonu’nun çıkışında bulunuyor ve size inanılmaz yeşil bir manzara sunuyor. Hatta Küre Dağları milli parkının en yeşil ve en mavi noktası da denilebilir.
Kastamonu Kalesi: M.S. 12. yy.da Komnenoslar tarafından yaptırılan Kastamonu Kalesi, kentin en yüksek noktalarından birinde ve bir kaya kütlesi üzerinde bulunuyor. İçinde, sarnıçlar, zindanlar, kaçış tünelleri ve “Bayraklı Sultan” adlı bir türbe var. Panaromik bir şehir manzarası için Kastamonu kalesini ziyaret edebilirsiniz.
Saat Kulesi: 1885 yılında, Vali Abdurrahman Paşa tarafından yaptırılmış. Yaygın olan bir söylentiye göre, saat aslında İstanbul Sarayburnu’ndaymış. Saat bir gün zamansız çalmış ve padişahın hamile cariyelerinden birinin çocuğunu düşürmesine sebep olmuş. Bu nedenle de Kastamonu’ya gönderilmiş olan saati merkezde ziyaret edebilirsiniz.
Nasrullah Cami ve Külliyesi: Şehrin merkezinde bulunan Nasrullah Külliyesi, cami, medrese ve köprüsü ile sembol yapılardandır.Cami ve köprüsü M.1506 yılında Nasrullah Kadı isimli bir hayırsever tarafından yaptırılmıştır. Cami, döneminin yapı özelliklerini taşımaktadır.
Yakupağa Külliyesi: Şehir merkezinde, batı yakasında, şehre hakim tepe üzerinde kurulmuştur. Cami, medreseler, sıbyan mektebi ve aşevi ile önemli külliyelerden birisidir.
Kastamonu Arkeoloji Müzesi: 30 Ağustos 1925 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk, İnebolu’dan sonra şapka ve kıyafet inkılabına ilişkin ikinci nutkunu burada vermiştir. 1945-1952 yılları arasında arkeolojik eserlerin toplandığı bir depo iken 1952 yılında bölge müzesi haline getirilmiştir. Kastamonu ve civarından toplanan birçok eser ile bölge ilk çağ tarihine ışık tutan müzede çeşitli dönemlere ilişkin zengin eserler bulunmaktadır.
Münire Sultan Medresesi: Nasrullah Camii arkasında yer alan medrese 1746 yılında Reisül Küttab Hacı Mustafa Efendi tarafından yaptırılmıştır. Medrese içindeki 21 adet dükkanda, Kastamonu’ya ait her türlü geleneksel el zanaatı bulunabileceği gibi, yöreye ait şifalı bitkiler ve ürünlerden, Kastamonu yöresel mutfağına uzanan geniş bir gezi yapma imkanına da sahip olunabilmektedir.
Mahmutbey Cami: Mahmut Bey Camisi, Kastamonu’ya 18 kilometre uzaklıkta, Kasaba köyünde bulunmaktadır. 1366 yılında Candaroğulları Beyliği döneminde inşa edilmiştir. Anadolu’daki ahşap tavanlı ve ahşap destekli camilerin en önemli örneklerinden biridir. Caminin ahşap çatısı hiçbir metal aksam veya çivi kullanılmadan, bindirme tekniği ile yapılmıştır. Bu özelliğinden dolayı da çivisiz cami olarak da anılmaktadır.
KASTAMONU GEZİNİZİ TAMAMLADIĞINIZDA YORGUNLUK KAHVENİZİ İÇMEK İÇİN SİZİ GÜLCAN MOBİLYA'YA BEKLİYORUZ...
Sevgiler...
Yorum Yap